20 Aralık 2012 Perşembe

Bir çocuk, bir bakış...




Bir kafede dost muhabbetiyle dünyayı renklendirirken
Gözüm dışarıdaki bir çocuğa takıldı.
Çocuğun sandığına, ellerine, gözlerine takıldım.
Hüznüm sokaklara taştı.
Sokaklar boğuldu, insanlar boğuldu, ben boğuldum.

Kim bilir ne hikayeler vardı bu sokaklarda...
Ne hikayeleri yaşıyor, saklıyor, örtüyor, yutuyordu bu sokaklar.

Herkesin kendi dünyası, kendi hayatı, kendi dertleri...
Sahi bizimkiler gerçekten dert miydi?

Sandığıyla bir ritim tutmuş çocuk. Hayatın şarkısını çalıyor.
Tekrar takılıyorum gözlerine. Orda bir tebessüm mü var?

Oysa gülmek ne zordu…
Ama o başarıyordu işte!
Gözlerinde yeşeren umutlarla, hayata, sokağa, bana gülüyordu.

Sen, çocuk, insan, umut, ne çok şey öğrettin bana bir bakışla.
Bu hayatta ben de varım dedin, bu hayat gülmeye değer dedin, umut hep var dedin.
Dedin de dedin. Sen anlattın, ben dinledim.

Aramızda bir cam, aramızda bir sokak, aramızda insanlar, aramızda bir hayat…
Sen anlattın, ben dinledim. Dinledikçe gülümsedim, sana, hayata.
Ne de çok şey öğrettin bana bir bakışla…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder